Öncelikle hac ve umre Mekke’de yapılır ve Medine ile hiçbir alakası yoktur! Umre; herhangi bir vakitte ziyaret maksadıyla belirli amelleri yerine getirerek Allah’ın Evin’e yolculuk etmektir. Umre mendub bir ameldir, farz değildir!
Ancak hadislerde belirtildiği gibi çok faziletli ve sevap bir ameldir. Hatta Ramazan ayında yapılan umre için Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) haccın sevabına denk bir amel olduğunu söylemiştir.
(1) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
…Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Ramazan’da umre yapmak (ecir yönünden) benimle hac yapmaya bedeldir.”
Buhari 1745, Müslim 1256/221, Ebu Davud 1909, Nesei 2109, İbnu’l-Carud 504, İbni Mace 2993, İbni Huzeyme 3077, İbni Hibban 3700, Tabarani Mucemu’l-Kebir 11299, 11322, Beyhaki 4/236, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/229
(2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Umre, diğer umreye kadar ikisi arasındaki işlenen günahlara keffarettir. Mebrur hac ise, onun karşılığı ancak cennettir.”
Buhari 1672, Müslim 1349/437, Malik 1/346, Nesei 2628, İbni Mace 2888, İbni Huzeyme 2513, İbni Hibban 3696, Abdurrezzak 8799, Beyhaki 5/261, Begavi 1843
Umrede yapılacak fiiller hacca nazaran daha az ve kolaydır. Yapılması gerekenler:
Mikatta ihrama girmek şart değildir! Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den evinde ihrama girdiğine dair rivayetler de vardır. Allâme Şeyh Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh) hac kitabında şöyle diyor:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu fiili uçak vb. binitlerle yolculuk edenler için kolaylıktır. Mikatta onların ihrama girmesi mümkün değildir! Bu sebeple havaalanında ihrama girip öyle uçağa binmeleri caizdir. Ancak ihramsız bir şekilden mikatı geçmek caiz değildir!”
İhrama girmeden önce havaalanına girildiğinde artık kişi niyetini alır. Diğer amellerin aksine özellikle hacda niyetin sarahaten dille söylenmesi gerekir.
İlk söylenecek dua:
اللَّهُمَّ إِنِّي أُرِيدُ الْعُمْرَةَ فَيَسِّرْهَا لِي
Sonra ihrama girilip, yüksek sesle şöyle denilir:
لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ بِعُمْرَةٍ
Bu söz kişinin umreye niyetlendiğini gösterir.
İhram için özel bir namaz yoktur! Ancak Medine’den gelenler için mikat mahalli olan Zu’l-Huleyfe’ye gelindiğinde ihramdan sonra namaz kılınır. İhrama girildiği için değil mekanın bereketi ve özelliği sebebiyledir.
Sonra kişi telbiye getirir ve bunu oldukça çok yapmalıdır. Harem-i Şerif’e ulaşana kadar telbiye getirmeye devam eder. Kabe’ye girdiği anda telbiyeyi bırakır.
Telbiyenin şekli:
لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْحَمْدَ، وَالنِّعْمَةَ، لَكَ، وَالْمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ
Kadınlar da fitneden emin olduğu vakit telbiye getirirken seslerini yükseltmeleri gerekir.
Kabe’ye girildiği vakit elleri kaldırıp dua etmek müstehap bir ibadettir.
أَعُوذُ بِاللهِ الْعَظِيمِ، وَبِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ، وَسُلْطَانِهِ الْقَدِيِمِ، مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ، بِسْمِ اللهِ، وَالصَّلاَةُ، وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ، اللَّهُمَّ افْتَحْ لِي أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ
(3) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’da böyle yaparmış. Şunu da özellikler belirtelim ki, Kabe’yi ilk defa gören kimsenin duasının makbul olduğuna dair sahih rivayetler vardır.
Ömer (Radiyallahu Anh)’da şöyle dua yaparmış:
اللَّهُمَّ أَنْتَ السَّلاَمُ، وَمِنْكَ السَّلاَمُ، فَحَيِّنَا رَبِّنَا بِسَّلاَمِ
Sonra iki rekât Tahiyyat-ı Mescid namazı kılınır ve tavaf alanına doğru gidilir.
Haceru’l-Esved’e gelinir. Tekbir getirilip besmele çekilir ve Haceru’l-Esved istilam edilip öpülür. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aynen böyle yapmıştır. Eğer öpmek mümkün olmazsa el ile istilam edilir ve el öpülür. Şayet el ile istilam etmek de mümkün olmazsa el ile işaret edilir. Her şavtta bunu yapar.
Not: Haceru’l-Esved’den başlayarak tekrar Haceru’l-Esved’e gelene kadar yapılan tura şavt denir. Yedi şavttan oluşan tura tavaf denir.
Tavaf esnasında en çok dikkat edilmesi gereken yaşlılara ve zayıflara eziyet edilmemesidir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu konuda birkaç sahabeyi uyarmıştır.
Sonra Kabe sol tarafa alınarak tavafa başlanır. İlk üçü şavtta koşarcasına hızlı bir şekilde yürünür. Kalan dört şavtta ise normal bir şekilde yürünür. Rükn-ü Yemani’yi istilam etmekte de büyük sevap vardır. Ancak mümkün olmazsa işaret etmek gerekmez!
(4) Allah Rasulu (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“…Haceru’l-Esved’i ve Rüknü Yemani’yi meshetmek hataları siler döker...”
Tirmizi 966
Tavaf esnasında sağ omzun açılacak şekilde ihramın sağ koltuk altında geçirilip sol omzun üzerine atılması gerekir. Ancak tavaf bittiğinde tekrar sağ omuz da kapatılır.
Tavaf esnasında okunacak özel bir dua yoktur! Dileyen dilediği şekilde dua edebilir. İsteyen Kur’an’da okuyabilir.
(5) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Beytin etrafını tavaf etmek namaz kılmak gibidir. Ancak siz tavaf ederken konuşursunuz. Sizden tavafta kim konuşursa sadece hayır konuşsun.”
Diğer bir rivayette Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Tavafta konuşmayı azaltın!..”
Tirmizi 960, Darimi 2/44, İbni Huzeyme 2739, İbni Hibban Mevarid 998, İbnu’l-Carud 461, Ebu Nuaym Hilye 8/128, Hakim 1/459, 2/267, Beyhaki 5/85, Albanî İrvâu'l-Ğalîl Fî Tahrîci Ehâdîsi Menari's-Sebîl 121
Ancak Rüknü Yemani ile Haceru’l-Esved arasında şu duayı okumak sevaptır:
رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً، وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةً، وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Ebu Davud 1892
Yedinci şavt bitince sağ omuz kapatılır. Makam-ı İbrahim’e gelinir ve:
وَاتَّخِذُوا مِنْ مَّقَامِ إِبْرَاهِيمَ مُصَلًّى
“İbrahim’in makamından namazgâh edinin.”
Ayetini okur. Makam-ı İbrahim’i kendisi ile Kabe arasında alarak iki rekât namaz kılar. Birinci rekâtta zammı sure olarak Kâfirun Suresi, ikinci rekâta İhlâs Suresini okur. Namazını bitirdiği zaman zemzem suyuna gelip ondan içer ve başının üzerine döker.
(6) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Zemzem suyu ne için içildiyse onadır.”
Sonra Haceru’l-Esved’e gelip yukarıda tafsilatlı anlatıldığı gibi istilam eder.
Safa tepesine yönelir ve yaklaştığı zaman:
إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَآئِرِ اللهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِاعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا
“Kuşkusuz ki, Safa ile Merve Allah’ın nişanelerindendir. Herkim Beyti hac eder, ya da umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine ona bir günah yoktur!..”
Bakara Suresi 158. ayetini okur ve şöyle der:
أَبْدَأُ بِمَا بَدَأَ اللهُ
Allah’ın başladığı şey ile başlıyorum.
Sonra Safa tepesine çıkar ve Kabe’ye yönelir üç defa:
اللهُ أَكْبَرُ
der ve şu duayı üç kere okur:
لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، أَنْجَزَ، وَعْدَهُ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ، وَهَزَمَ الْأَحْزَابَ، وَحْدَهُ
Bu duayı üç kere okur ve aralarında dilediği şekilde dua edebilir. Sonra Safa tepesinden Merve’ye doğru yürümeye başlar. Sa’y esnasında normal bir şekilde yürür. Ancak yeşil lambalı işaretli yerde koşarcasına hızlı bir şekilde yürür.
Merve’ye ulaştığında Safa tepesinde yaptıklarının aynısını yapar. Kabe’ye yönelme tekbir getirme ve dua bu bir şavttır. Sonra Safa tepesine tekrar Merve tepesine derken yedi şavtı Merve tepesinde tamamlar. Sonra başını tıraş eder ve ihramdan çıkar. Artık ihramla birlikte ona haram olan her şey helal olur. İşte umre budur.
(7) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), sahabelere şöyle buyurdu:
−“Haccınızı umreye çevirin! Beyti tavaf, Safa ile Merve arasını sa’y etmek ve saçlarınızı kısaltmak suretiyle ihramlarınızdan çıkınız! Sonra ihramsız olarak Mekke’de ikamet ediniz! Terviye günü olduğu vakit hacca niyetle ihrama girip telbiye getiriniz! Önceki ifrad haccınızı bu şekilde haccı temettu yapınız!”
Buhari 1488
Medine’de Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in mescidini ziyaret esnasında okunacak özel bir dua yoktur! Zaten Mescid-i Nebeviyi ziyaret etmenin umre yahut hacla hiç bir ilgisi yoktur! Ancak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendi mescidinde kılınan bir vakit namazın diğer mescidlerde kılınan bin vakit namazdan daha sevap olduğunu bildirmiştir.
Bu sebep ile Mescid-i Nebevi’de namaz kılmak çok faziletlidir. Ama bu ziyaretin umrenin ya da haccın bir rüknü olduğunu düşünmek doğru değildir! Hac ve umre sadece Mekke’de yapılan bir ibadettir.