Namaz Kılma Şekli

(1) Kişi namaz kılmak istediği vakit, önüne bir sütre yani 45-50 cm yüksekliğinde her hangi bir şey koyarak yahut mümkünse bir duvara doğru kıbleye yönelir.

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Sadece kıbleye doğru namaz kıl! Önünden hiç kimsenin geçmesi için bırakma! Eğer imtina eder geçmek isterse onunla savaş! Kuşkusuz ki, o bir şeytandır!”

İbni Hibban 2369, İbni Huzeyme 800

Talha bin Ubeydullah (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Biriniz namazda önüne rahlin deve semerinin arkasında ki yaslanılacak ağaç gerisi kadar bir şey edinsin sonra ona doğru namaz kılsın!”

Müslim 499/241, Ebu Davud 685, Tirmizi 334, İbni Mace 40, Ahmed bin Hanbel Müsned 1388, 1398

Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Biriniz insanlara sürte olacak bir şeye doğru namaz kıldığında ve bir kimse de onun önünden geçmek isterse onu geçmekten men etsin! Eğer ısrar ederse onunla savaşsın! Kuşkusuz ki, o bir şeytandır!”

Müslim 499/241, Ebu Davud 685, Tirmizi 334, İbni Mace 40, Ahmed bin Hanbel Müsned 1388, 1398, İbni Hibban 2369, İbni Huzeyme 800

(2) Elinin içi kıbleye doğru omuz veya kulak hizasına gelecek şekilde kaldırır ve Allah-u Ekber deyip iftitah tekbiri alır.

Müslim 390/22, 23, İbni Hibban 1865, Ebu Davud 730, 963, Nesei 3/34, Tirmizi 304, İbni Huzeyme 456, 587, Beyhaki 2/267, Begavi 555, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/425

(3) Sağ eli göğsünün üzerine gelecek şekilde, sol elin bileği üzerine koyar.

Buhari 755, Ebu Davud 759, Malik 1/174, Beyhaki 2/28, 30, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/336, İbni Huzeyme 479, Albânî Ahkamu’l-Cenaiz 150

(4) İftitah duasını okur.

سُبْحَانَكَ، اللَّهُمَّ، وَبِحَمْدِكَ، وَتَبَارَكَ اسْمُكَ، وَتَعَالَى جَدُّكَ، وَلآ إِلَهَ غَيْرُكَ

“Subhaneke Allahumme ve Bihamdike ve Tebarekesmuke ve Teâlâ Cedduke ve La İlahe Gayruke.”

Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Seni hamdin ile tesbih ederim ve Seni her türlü noksanlıklardan da tenzih ederim. İsmin ne mübarektir, azametin ne yücedir. Senden başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah yoktur!”

Veya sahih hadislerle sabit olan diğer başka dualardan dilediğini okur.

الْحَمْدُ لِلَّهِ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ

Duanın Manası: Çok, temiz ve mübarek hamd, Allah’a mahsustur.

اللهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا، وَسُبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً، وَأَصِيلاً

Duanın Manası: Allah, büyüklükte en büyüktür. Allah’a çokça hamdolsun. Sabah ve akşam Allah’ı her türlü noksanlıklardan tenzih ederim.

اللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، اللهُ أَكْبَرُ، ذُو الْمَلَكُوتِ، وَالْجَبَرُوتِ، وَالْكِبْرِيَآءِ، وَالْعَظَمَةِ

Duanın Manası: Allah, en büyüktür. Allah, büyüklükte en büyüktür. Allah, mülkün sahibidir. Allah, güç ve kudretin sahibidir. Allah, kibriya (yücelik ve büyüklüğün) ve azametin sahibidir.

لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، لآ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، اللهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، اللهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، اللهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا

Duanın Manası: Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah yoktur. Allah, büyüklükte en büyüktür.

Tirmizi 243, Ebu Davud 776, İbni Mace 806, Darekutni1/301, Hâkim 859, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 341

(5) Taşlanmış şeytandan Allah’a sığınıp,

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

Fatiha’yı okur ve Âmîn diyerek bitirir. Sonra Kur’an’dan kolayına geleni okur.

Ebu Davud 775, 4001, Buhari 780

(6) Allah-u Ekber der, omuz veya kulak hizasına gelecek şekilde ellerini kaldırır ve rukuya eğilir, ellerini dizkapaklarının üzerine koyar ve şu dualardan birini yapar.

سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ

Duanın Manası: Çok büyük olan Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim.

سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظِيمِ، وَبِحَمْدِهِ

Duanın Manası: Çok büyük olan Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim ve hamdi ile tesbih ederim.”

لِرَبِّيَ الْحَمْدُ، لِرَبِّيَ الْحَمْدُ

Duanın Manası: Hamd Rabbime mahsustur, Hamd Rabbime mahsustur.

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا، وَبِحَمْدِكَ اللَّهُمَّ اغْفِرْليِ

Duanın Manası: Ey Rabbimiz olan Allah’ım! Sana hamd ederek, Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Ey Allah’ım! Beni bağışla.

سُبُّوحٌ، قُدُّوسٌ، رَبُّ الْمَلاَئِكَةِ، وَالرُّوحِ

Duanın Manası: Allah çokça tesbih edilen ve her türlü noksanlıklardan uzaktır ve Allah tahdis edilendir. Allah Meleklerin ve Ruhun Rabbidir.

سُبْحَـانَ ذِي الْجَبَرُوتِ، وَالْمَلَكُوتِ، وَالْكِبْرِيَآءِ، وَالْعَظَمَةِ

Duanın Manası: Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibi olan Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.

اللَّهُمَّ لَكَ رَكَعْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أَسْلَمْتُ، خَشَعَ لَكَ سَمْعِي، وَبَصَرِي، وَمُخِّي، وَعَظْمِـي، وَعَصَبِي، وَمَا اسْتَقَلَّ بِهِ قَدَمِي

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Sana rüku ettim. Sana iman ettim ve Sana teslim oldum. Kulağım, gözüm, beynim, kemiğim, sinirim ve ayağımın taşıdığı bedenim Sana boyun eğdi.

Müslim 772/203, Ebu Avane 2/168, Ebu Davud 871, Nesei 2/190, Tirmizi 262, Darimi 1/299, İbni Mace 888, İbni Huzeyme 603, 669, Tayalisi 415, Begavi 622, Darekutni 1/334, 343, Abdurrezzak 2875, Ahmed bin Hanbel Müsned 5/384

(7) Sonra, Semi Allah-u Limen Hamideh der, omuz veya kulak hizasına gelecek şekilde ellerini tekrar kaldırır ve rukudan kalkar, sonra ayakta iken Rabbena Ve Leke’l-Hamd der.

سَمِعَ اللهُ لِمَنْ حَمِدَهُ

Duanın Manası: Allah, kendisine hamdedeni işitti.

اللَّهُمَّ رَبَّنَا، وَلَكَ الْحَمْدُ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Ey Rabbimiz! Hamd Sana mahsustur.

Veya şu dualardan dilediğini okur.

رَبَّنَا، وَلَكَ الْحَمْدُ، حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ

Duanın Manası: Ey Rabbimiz! Tertemiz ve mubarek çokça hamd, yalnızca Sanadır.

رَبَّنَا، وَلَكَ الْحَمْدُ حَمْدًا كَثِيرًا طَيِّبًا مُبَارَكًا فِيهِ مُبَارَكًا عَلَيْهِ، كَمَا يُحِبُّ رَبُّنَا، وَيَرْضَى

Duanın Manası: Ey Rabbimiz! Tertemiz ve mubarek olup üzerinde bereket bulunan Rabbimizin sevip razı olduğu çokça hamd Sana mahsustur.

Buhari 787

(8) Allah-u Ekber der ve secdeye eğilir. Yedi uzvu üzerine secde eder. Bunlar: yüz, burun, alın, iki el, iki diz ve ayakuçlarıdır. Topuklarını birleştirir. Parmaklarını birbirine birleştirerek ellerini kıbleye yöneltir. Dirseklerini yanlarından uzaklaştırır ve secdede şu dualardan biriyle dua eder.

سُبْحَانَ رَبِّيَ الْأَعْلَى

Duanın Manası: En yüce olan Rabbimi tüm noksanlıklardan tenzih ederim.

سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا، وَبِحَمْدِكَ، اللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ

Duanın Manası: Ey Rabbimiz olan Allah’ım! Sana hamd ederek, Seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Ey Allah’ım! Beni bağışla.

سُبُّوحٌ، قُدُّوسٌ، رَبُّ الْمَلاَئِكَةِ، وَالرُّوحِ

Duanın Manası: Allah çokça tesbih edilen ve her türlü noksanlıklardan uzaktır ve Allah tahdis edilendir. Allah Meleklerin ve Ruhun Rabbidir.

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي، مَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Gizlediğim ve açığa vurduğum günahlarımı bağışla.

سُبْحَـانَ ذِي الْجَبَرُوتِ، وَالْمَلَكُوتِ، وَالْكِبْرِيَآءِ،وَالْعَظَمَةِ

Duanın Manası: Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibi olan Allah’ı tüm noksanlıklardan tenzih ederim.

اللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ ذَنْبِي كُلَّهُ، دِقَّهُ، وَجِلَّهُ، وَأَوَّلَهُ، وَآخِرَهُ، وَعَلاَنِيَتَهُ، وَسِرَّهُ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Günahlarımın hepsini, küçüğünü ve büyüğünü, öncesini ve sonrasını, açığını ve gizlisini bağışla.

اللَّهُـمَّ لَكَ سَجَدْتُ، وَبِكَ آمَنْتُ، وَلَكَ أَسْلَمْتُ، سَجَدَ، وَجْهِيَ لِلَّذِي خَلَقَهُ، وَصِوَّرَهُ، وَشَقَّ سَمْعَهُ، وَبَصَرَهُ، تَبَارَكَ اللهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِيَن

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Sana secde ettim, Sana iman ettim ve Sana teslim oldum. Yüzüm, kendisini yaratan ve ona şekil veren, onda göz ve kulak açan Allah’a secde etti. Takdir eden ve şekil verenlerin en güzeli olan Allah’ın bereketi pek çoktur.

Ebu Davud 734

(9) Tekbir alarak başını kaldırır. Sonra oturup sol ayağını yayar ve onun üzerine oturur. Sağ ayağını parmakları kıbleye gelecek şekilde diker. Ellerini uyluğuna ve dizinin üzerine koyar ve iki secde arasında iki kere Rabbiğfirli, Rabbiğfirli der.

رَبِّ اغْفِرْ ليِ، رَبِّ اغْفِرْ ليِ

Duanın Manası: Rabbim! Beni bağışla. Rabbim! Beni bağışla.

اللَّهُمَّ اغْفِرْ ليِ، وَارْحَمْنِي، وَاهْدِنِي، وَاجْبُرْنِي، وَعَافِنيِ، وَارْزُقْنيِ، وَارْفَعْنيِ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Beni bağışla. Bana merhamet et. Beni doğru yola ilet. Beni ıslah et. Bana afiyet ver. Bana rızık ver ve beni yücelt.

Ebu Davud 727

(10) Allah-u Ekber der, birincisi secdede olduğu gibi ikinci kez secde yapar.

(11) Allah-u Ekber der ikinci secdeden kalkmadan önce teşehhütte biraz oturur ve bu oturuşun adı da istirahat oturuşudur. Birinci rekatı kıldığı gibi ikinci rekatı da kılar. Ancak ikinci rekata başlarken iftitah duasını okumaz!

(12) İkinci rekatta ikinci secdeyi bitirdiği vakit, iki secde arasında oturduğu gibi tahiyyat için oturur. Sağ elinin şahadet parmağı hariç bütün parmaklarını yumar, başparmağı ve orta parmağını halka yapar dua ederken şahadet parmağıyla işaret edip hareket ettirir.

Vail bin Hucr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) teşehhüd için oturduğunda sol ayağını yaydı ve sol elini sol bacağı ve diz kapağının üzerine koydu. Sağ kolunun iç kısmını ise, sağ bacağına gelecek şekilde koydu. Sonra parmaklarını yani başparmağını ve orta parmağını halka yaptı. Sonra şehadet parmağını kaldırarak hareket ettiriyor ve onunla dua ediyordu.”

İbni Hibban 1860, Ebu Davud 727, Nesei 3/37, 888, Darimi 1/314, 315, Humeydi 885, Abdurrezzak 2522, Tabarani Mucemu’l-Kebir 22/84, Darekutni 1/290, Beyhaki 2/72, 132 Ahmed bin Hanbel Müsned 4/318, İbnu’l-Carud el-Müntekâ 208, İbni Huzeyme 714

Sonra teşehhüdde şu duaları okur:

التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ، وَالصَّلَوَاتُ، وَالطَّيِّبَاتُ، السَّلاَمُ عَلَى النَّبِيِّ، وَرَحْمَةُ اللهِ، وَبَرَكَاتُهُ، السَّلاَمُ عَلَيْنَا، وَعَلَى عِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ، أَشْهَدُ أَنَّ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ، وَرَسُولُهُ

Duanın Manası: Bütün selamlar/mülkler, dualar/ibadetler ve güzel sözler ancak Allah içindir. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi Nebinin üzerine olsun. Selam, bizim ve Allah’ın iyi kullarının üzerine de olsun. Allah’tan başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah olmadığına şehadet ederim. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah’ın kulu ve Rasulüdür.

Buhari 6208, Müslim 402/55, Ebu Avane 2/228, Ebu Davud 968, Nesei 1169, Tirmizi 289, İbni Mace 899, Beyhaki 2/138, İbni Ebi Şeybe 1/326/5, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 321

Nafi (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) namazda teşehhüd için oturduğu zaman, ellerini dizlerinin üzerine koyardı. Şehadet parmağıyla işaret ile hareket ettirerek bakışlarıyla parmağını takib ederdi ve Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle derdi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bu teşehhüdde şehadet parmağı hareket ettirmek, şeytana demir kamçıdan daha şiddetlidir!”

Ahmed bin Hanbel Müsned 2/119, Bezzar 5631, Taberani Kitabu’d-Dua 642

Sonra şu duaları da ekler:

اللَّهُمَّ صَلَّ عَلَى مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ، وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيْدٌ مَجِيْدٌ

اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا باَرَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ، وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيْدٌ مَجِيْدٌ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! İbrahim ve İbrahim’in ailesine salat ettiğin gibi Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de salat et. Şüphesiz ki, Sen çok övülensin, şeref sahibisin. Ey Allah’ım! İbrahim’i ve İbrahim’in ailesini mübarek kıldığın gibi, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ailesini de mübarek kıl. Şüphesiz ki, Sen çok övülensin, şeref sahibisin.

Buhari 3168, Müslim 406/66, İbni Ebi Şeybe 2/390

Eğer kişi üç yahut dört rekatlı namaz kılıyorsa, teşehhütten üçüncü rekat için ayağa kalktığında, ellerini omuz veya kulak hizasına gelecek şekilde kaldırır ve anlatıldığı gibi namazını tamamlar. Selamdan önce de dua eder ve dört şeyden; Kabir azabından, Mesihi Deccalin fitnesinden, hayat ve ölümün fitnesinden, günah işlemekten ve borçlu olmaktan Allah’a sığınır. Bunun duası da şöyledir:

اللَّهُـمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَمِنْ عَذَابِ جَهَنَّمَ، وَمِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا، وَالْمَمَاتِ، وَمِنْ شَرِّ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben kabir ve cehennem azabından, Sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden de Sana sığınırım. Mesihi Deccalin fitnesinin şerrinden de Sana sığınırım.

Müslim 588/131, Buhari 3/1300, Ebu Avane 2/235, Ebu Davud 983, Nesei 1309, Darimi 1/310, İbni Mace 909, Beyhaki 2/154, İbni Huzeyme 721, İbni Hibban 1019, Ahmed bin Hanbel Müsned 7242

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَسِيحِ الدَّجَّالِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا، وَالْمَمَاتِ، اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْمَأْثَمِ، وَالْمَغْرَمِ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben kabir azabından Sana sığınırım. Mesihi Deccalin fitnesinden Sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden Sana sığınırım. Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben günah ve borçtan da Sana sığınırım.

Buhari 2/820, Müslim 588/128

اللَّهُمَّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْمًا كَثِيرًا، وَلاَ يَغْفِرُ الذُّنوُبَ إِلاَّ أَنْتَ، فَاغْفِرْ ليِ مَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ، وَارْحَمْنِي إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben nefsime çok zulmettim! Günahları ancak Sen bağışlarsın. Katından bir mağfiretle beni bağışla ve bana merhamet eyle. Şüphesiz ki, Sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.

Buhari 2/821

اللَّهُمَّ حَاسِبْنِي حِسَابًا يَسِيرًا

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Beni kolay bir şekilde hesaba çek.

Ebu Davud, Nesei

اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبُخْلِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ أُرَدَّ إِلَى أَرْذَلِ الْعُمْرِ، وَأعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الدُّنْيَا يَعْنِي فِتْنَةِ الدَّجَّالِ، وَأعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben cimrilikten Sana sığınırım. Korkaklıktan da Sana sığınırım. Ömrümün rezilliğinden güç ve takatten düşmekten de Sana sığınırım. Dünyanın ve Deccalin fitnesinden de Sana sığınırım. Kabir azabından da Sana sığınırım.

Buhari 14/6311, İbni Hacer Fethu’l-Bârî 12/6365

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ النَّارِ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben Senden cenneti isterim ve cehennemden Sana sığınırım.

Ebu Davud, İbni Mace

اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ، وَمَا أَخَّرْتُ، وَمَا أَسْرَرْتُ، وَمَا أَعْلَنْتُ، وَمَا أَسْرَفْتُ، وَمَا أَنْتَ أَعْلَمُ بِهِ مِنِّي، أَنْتَ الْمُقَدِّمُ، وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ

Duanın Manası: Ey Allah’ım! Önce yaptığım, sonraya bıraktığım, gizlediğim ve açıktan yaptığım, israf ettiğim, Senin benden daha iyi bildiğin günahlarımı bağışla. Sen öne alansın ve Sen geciktirensin. Senden başka hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah yoktur.

Müslim 771/201, Ebu Avane 2/100, 101, 102, Ebu Davud 760/761, Tirmizi 3422, Tayalisi 152, İbni Hibban 1966, İbni Huzeyme 723, Beyhaki 2/32, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/95

Bundan sonra sağına ve soluna selam verir.