Cihada Giden İle İlgili Konular

(23) Mücahidi Teçhiz ve Gerideki Yakınlarına Yardım Etmek

(42) Zeyd bin Halid (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kim Allah’ın Yolunda cihad edecek bir mücahidi teçhiz ederse, oda cihad etmiş olur. Kim de Allah’ın Yolunda cihad eden bir mücahidin bıraktığı işleri için hayırlı halef olursa, o da cihad etmiş olur.”

Buhari 2682, Müslim 1895/135

(43) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Eslem kabilesinden bir genç geldi ve:

−Ya Rasulallah! Ben savaşa gitmek istiyorum! Ancak benim beraberimde teçhizattan bir şeyim yok! dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu:

−“Falan kimseye git, çünkü o teçhizatını hazırladı akabinde de hastalandı!”

Bunun üzerine o genç hastalanan kimseye geldi ve:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sana selam söylüyor ve kendin için hazırladığın savaş teçhizatını bana vermeni söylüyor dedi. O hasta kimse, karısına:

−Ey falanca! Kendim için hazırladığım teçhizatımı bu gence ver ve ondan hiçbir şey esirgeme! Vallahi eğer ondan bir şey esirgersen, Allah da onda senin için bereket yapmaz! dedi.

Müslim 1894/134

(44) Ebu Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Bir kimse Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e geldi ve:

ꟷBenim devem öldü! Beni başka bir deveye bindir dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Benim yanımda deve yoktur!”

Bunun üzerine orada bulunan başka bir kimse:

−Ya Rasulallah! Ben ona deve verecek bir kimseye delalet edeyim? dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Herkim bir hayra delalet ederse, ona da hayrı işleyenin sevabı kadar sevap vardır!”

Müslim 1893/133

(24) Allah’ın Yolunda İnfak Etmenin Fazileti

(45) Ebu Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Bir kimse yular takılmış bir dişi deveyi getirdi ve:

−Bu Allah’ın Yolunda sadakadır, dedi. Buna müteakiben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Bu deveye karşılık sana kıyamet gününde hepsi de yularlı yedi yüz deve vardır!”

Müslim 1892/132

(25) Mücahid Eşlerinin Haram ve Dokunulmazlığı!

(46) Bureyde (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Mücahidlerin kadınlarına yapılacak hürmet geride kalan kimseler üzerine, kendi annelerine yapacakları hürmet gibidir! Geride kalanlardan herhangi bir kimse mücahidlerden birine ailesinin işlerini görüp yardım etme hususunda halef olur sonra mücahide ailesi hususunda hainlik yaparsa, o hain kıyamet gününde mücahid için durdurulur da mücahid onun amellerinden dilediği her şeyi alır! Mücahidin o hainin amellerini almada ki istek ve hırsı hakkında ne zannedersiniz!?”

Müslim 1897/139

(26) Kadınların Cihada İştirak Etmesi

(47) Rubeyyı’ bin Muavviz (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Biz kadınlar, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber savaşta bulunurduk. Mücahidlere su verir ve yaralıları tedavi ederdik. Ölüleri de Medine’ye götürürdük.”

Buhari 2709

(48) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ümmü Süleym (Radiyallahu Anha), Huneyn günü ikiyüzlü bir hançer edindi. Bu daima onun yanında bulunuyordu. Ebu Talha (Radiyallahu Anh) onu gördü ve:

−Ya Rasulallah! Bu beraberinde bir hançer bulunduran Ümmü Süleym’dir dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu:

−“Bu hançer nedir?”

Ümmü Süleym (Radiyallahu Anha):

−Ya Rasulallah! Ben bunu edindim ki, müşriklerden biri bana yaklaşırsa bununla onun karnını yararım! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine gülmeye başladı. Ümmü Süleym (Radiyallahu Anha):

−Ya Rasulallah! Bizden sonra İslam’a yeni girip azat edilenlerden senin etrafından dağılanları (harbiler gibi) öldürsen dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Ya Ümmü Süleym! Allah bizim imdadımıza yetişti ve ne güzel yaptı.”

Müslim 1809/134

(27) Deniz Savaşı Yapmanın Fazileti

(49) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ümmü Haram binti Milhan (Radiyallahu Anha)’nın yanına girer o da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yemek yedirirdi. Ümmü Haram (Radiyallahu Anha), Ubade bin Samit (Radiyallahu Anh)’ın nikâhı altında idi. Bir gün yine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ümmü Haram (Radiyallahu Anha)’nın ziyaretine geldi. O da Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e yemek ikram etti ve başını temizleyip taradı. Müteakiben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyudu ve sonra gülerek uyandı. Ümmü Haram (Radiyallahu Anha) dedi ki, ben:

−Ya Rasulallah! Seni güldüren nedir? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Ümmetimden bir takım insanlar şu denizin üzerinde tahtlara krallar gibi kurulmuş halde veya kralların tahtların üstüne kurulu olduğu gibi Allah’ın Yolunda savaştıkları rüyamda bana gösterildi.”

Ümmü Haram (Radiyallahu Anha) dedi ki:

−Ya Rasulallah! Beni de o deniz mücahidlerinden etmesi için Allah’a dua et dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun için Allah’a dua etti. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başını yastığa tekrar koydu biraz daha uyudu. Sonra yine gülerek uyandı. Ben:

−Ya Rasulallah! Seni güldüren nedir? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Ümmetimden bir takım insanlar tahtların üzerine krallar gibi kurulmuş Allah’ın Yolunda savaşa gider halde bana rüyamda gösterildi.”

Ümmü Haram (Radiyallahu Anha) dedi ki:

−Ya Rasulallah! Beni de o mücahidlerden etmesi için Allah’a dua et dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Sen birincilerdensin.”

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Ümmü Haram (Radiyallahu Anha) Muaviye zamanında tertip edilen bir deniz seferinde gemiye bindi ve denizden karaya çıktığı vakit binitinden düştü ve hayatını kaybetti!

Buhari 2638, 2639, Müslim 1912

(28) Toplu Hücumlarda Kadın ve Çocukların Öldürülmesi!

(50) Sa’d bin Cessâme (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ben:

−Ya Rasulallah! Bizler geceleyin müşriklerin kadın ve çocuklarından bazısını öldürüyoruz! dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Onlar da müşriklerdendir!”

Müslim 1745/27, Buhari 2810, Ebu Davud 1570, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/38, 71

(29) Savaşta Kadın ve Çocukları Öldürmenin Yasaklanması!

(51) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in savaşlarından bazısında öldürülmüş bir kadın bulundu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun üzerine kadınları ve çocukları öldürmeyi yasakladı!”

Buhari 3014, Müslim 1744

(30) Bir Adam Diğerini Öldürür İkisi de Cennete Girer!

(52) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah iki kişiye güler! Bunlardan biri diğerini öldürür ikisi de cennete girer! Bu birincisi Allah’ın yolunda öldürülür ve cennete girer. Sonra Allah onu öldüren katilin tevbesini kabul eder ve şehid olur ve cennete girer!”

Buhari 2670, Müslim 1890/128

(31) Az Çalıştı Çok Ecir Aldı

(53) Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e demir zırhla örtülü bir adam geldi ve:

−Ya Rasulallah! Savaşayım da sonra Müslüman olurum! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Müslüman ol sonra savaş!”

Adam Müslüman oldu ve savaştı, akabinde de şehid oldu! Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Az amel etti karşılığında çok ecir aldı!”

Buhari 2655, Müslim 1900

(32) Cihada Giderken Tesbih ve Tekbir Getirmek

(54) Ebu Musa el-Eşari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hayber’e savaşa gittiği zaman yahut Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hayber’e savaş için yöneldiğinde sahabeler vadiden yükseğe çıktıkları zaman seslerini yükselterek:

Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, La İlahe İllallah, diye tekbir getiriyorlardı. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Yumuşak olunuz! Seslerinizi fazla yükseltmeyiniz! Şüphesiz ki, sizler sağır ve gaibe dua etmiyorsunuz! Sizler, işiten size yakın olana dua ediyorsunuz! O sizinle beraberdir.”

O sırada Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in binitinin arkasında bulunuyordum. Ben, ‘La Havle Vela Kuvvete İlla Billah’ derken o beni işitti ve şöyle buyurdu:

−“Ey Abdullah bin Kays!”

Ben:

−Lebbeyk ya Rasulallah! dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Sana cennet hazinelerinden bir hazineye delillik edeyim mi?”

Ben:

−Evet, ya Rasulallah! Babam ve annem sana feda olsun! dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

−“O, La Havle Vela Kuvvete İlla Billah sözcüğüdür!”

Buhari 3928, 3929, 2992, Müslim 2704

(33) Düşmanlara Korku Salmakla İle Yardım Olundum

(55) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Ben Cevamiu’l-Kelimelerle gönderildim! Düşmanların gönlüne korku salmakla yardım olundum. Bir de ben uyuduğum bir sırada bana yeryüzündeki hazinelerinin anahtarları getirildi ve elimin içine kondu.”

Cevamiu’l-Kelim: Az söz, çok ve derin manalar ifade eden kelimelerdir.

Buhari 2783, Müslim 523

(34) Zayıflarınızla Rızıklanır ve Zafer Elde Edersiniz

(56) Musab bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Babam Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh) malla diğer sahabelerin fevkinde kendinde bir fazilet olduğunu sanırdı. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

−“Sizler ancak zayıflarınız sebebiyle yardım ediliyor ve rızıklandırılıyorsunuz!”

Buhari 2719

(57) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Altının kulu, gümüşün kulu ve elbisenin kulu helak olsun! Öyleleri verildiği zaman razı olur, verilmediği vakit kızar bunlar helak olsun, baş aşağı yuvarlansın! Ayağına diken batsa çıkaran bulunmasın! Müjdeler olsun şu kula ki, Allah’ın Yolunda cihad için atının gemini tutmuş, başı dağınık, ayakları tozlanmıştır. Eğer bu kula hudut bekleme (görevi verilir) ise en güzel şekilde hudut bekler. Eğer askerin gerisinde artçı vazifesi verilirse en güzel şekilde artçılık görevini yapar. Buna rağmen bu kul bir meclise girmek için izin istese izin verilmez! Bir mevzuda şefaat etse şefaati kabul edilmez!”

Buhari 2712, 2713

(35) Düşmanla Karşılaşma Anında Dua Etme

(58) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) savaş edeceği zaman şöyle dua derdi:

“Ey Allah’ım! Benim dayanağım, yardımcım sensin. Düşmanı Seninle savuştururum, düşmana Senin yardımınla hücum ederim ve Senin yardımınla savaşırım.”

İbni Hibban 4761, Ebu Davud 2632, Nesei 203, Tirmizi 3584, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/184

(36) Halifenin Arkasında Kıtal Edilir

(59) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bana itaat eden Allah’a itaat etmiştir! Bana isyan eden de Allah’a isyan etmiştir! Emire isyan eden bana isyan etmiştir! İmam (halife) bir kalkandır. Onun arkasında ona uyarak savaşılır. İmam, Allah’a takvalı olmayı emreder ve adaletli davranırsa, bu sebeple onun için ecir vardır. Eğer takvayı emretmez ve adaleti yerine getirmezse, bundan meydana gelecek günahlar da onun aleyhinedir!”

Buhari 2766

(37) Emir İnsanlara Güç Yetirdikleri Şeyi Emreder

(60) Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bir gün bana bir adam geldi. Benden nasıl cevap vereceğimi bilmediğim bazı şeyler sordu ve:

−Görevini yerine getiren, aktif, emirlerimizle beraber savaşlara çıkan, emirlerimiz ise sayamayacağımız kadar ağır vazifeler verir bu şartlar altında ki, kimsenin durumu nedir? Bu kimsenin bu ağır şartlar altında emire itaat etmesi gerekir mi? dedi. Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

−Vallahi sana ne diyeceğimi bilmiyorum! Ancak biz, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile savaşlarda beraber idik. Bir kerenin dışında O, bir işi bize emrettiğinde, biz onu yapana kadar, bize şiddetle muamele etmemeye yakın dururdu.

Sizden biri Allah’tan korktuğu sürece o kimse hayırdadır. Bir kimse nefsinde bir şey hakkında şüpheye düştüğü zaman, başka bir kimseye sorup o şüpheyi izale edip şifa verebilir. Öyle kimseleri de bulamamanız yakındır. Kendinden gayrı İlah olmayan Allah’a yemin ederim ki, ben dünyadan geri kalan ve geçen günleri derede birikmiş suya benzetiyorum. Onun saf ve temiz kısmı içilmiş, geriye bulanık ve kokuşmuş kısmı kalmıştır.”

Buhari 2770

(38) Harp Hiledir!

(61) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) harbe aldatma ismini verdi.”

Buhari 2822, Müslim 1739/17

(39) Allah’ın Azabı İle Azap Etmeyin!

(62) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizleri bir seriyyede gönderdi ve şöyle buyurdu:

−“Falan ve Falan kişileri bulursanız, onları ateşle yakınız!”

Sonra bizler yola çıkmak istediğimiz anda şöyle buyurdu:

−“Ben size, falan ve falan kişileri bulursanız onları ateşle yakınız! diye emretmiştim. Oysa ateşle ancak Allah azap eder! Bu sebeple onları bulursanız öldürün!”

Buhari 2812, 2954

(63) İkrime şöyle dedi:

“Ali bin Ebi Talib (Radiyallahu Anh)’a birkaç tane zındık getirildi o da onları yaktı. Bu olay Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’ya ulaştığında:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in;

‘Allah’ın azabı ile azap vermeyin!’ şeklindeki yasağından dolayı onları yakmazdım! Aksine ben onları Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in;

‘Dinini değiştiren kimseyi öldürün!’ hükmünden dolayı öldürürdüm! dedi.”

Buhari 6788, İbni Hibban 5606, Ebu Ya’la 2532, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/282

(40) Savaşı Oruç Tutmaya Tercih Edenler

(64) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında Ebu Talha savaş için nafile oruç tutmazdı. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatından sonra, ben Ebu Talha’yı Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı günleri hariç orucu yerken görmedim!”

Buhari 2672