(167) Ebu Umame el-Bahilî (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Kendisi bir keresinde saban demiri ve ziraat aletinden bir şey gördü ve bunun üzerine şöyle dedi:
−Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyurdu:
“Bu alet, bir kavmin evine girerse mutlaka oraya zillet girdirilir!”
Buhari 2152, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 10
(168) Abdullah ibni Mes’ud(Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Ed-Day’a edinmeyin, yoksa dünyaya rağbet edersiniz!”
El-Day’ah: Köy, mezra, bostan vb. manalara gelmektedir.
Tirmizi 2430, Buhari Tarihü’l-Kebir 4/54, Tayalisi 379, Humeydi 144, Ebu Yağla 5200, İbni Hibban 710, Hatib 1/18,Hakim 4/322, Begavi 4035, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/426, 443
(169) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim, sahibi olmayan bir araziyi imar ederek ihya ederse, o kimse oraya herkesten daha hak sahibidir.”
Urve (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Ömer bin Hattab (Radiyallahu Anh) halifeliğinde işte bu hükümle hükmetti.
Buhari 2167, Ebu Ubeyd el-Emval 701, Beyhaki 6/141, 142, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/120, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 6/5
(170) Fudâle bin Ubeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Yeryüzü Allah’ındır, kullar da Allah’ın kuludur. Herkim bir ölü araziyi ihya ederse o arazi onundur!”
Tabarani Mucemu’l-Kebir 18/823, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1520
(171) Saîd bin Zeyd (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim ölü bir araziyi ihya ederse, orası onundur. Zulüm ederek başkasının arazisine ağaç diken kimsenin orada hiçbir hakkı yoktur!”
Ebu Davud 3073, Tirmizi 1378, Beyhaki 6/142, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1520
(172) Rafi bin Hadic (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim bir kavmin arazisini onların izni olmadan ekerse, o kimseye mahsulden hiçbir şey verilmez! O kimseye ameline karşılık sadece nafakası verilir.”
Ahmed bin Hanbel Müsned 3/465, Ebu Davud 3403, Tirmizi 1366, İbni Mace 2466, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1519, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 88
(173) Rafi bin Hadic (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhakale ve muzabeneyi yasakladı ve şöyle buyurdu:
“Ancak üç kişi ziraatçılık yapabilir. Birincisi, bir kimse ki, kendisinin arazisi vardır; orayı ekmektedir. İkincisi, bir kişi ki, kendisine bir arazi bağışlanmıştır; o kişi orayı ekmektedir. Üçüncüsü, bir kişi ki, altın veya gümüş karşılığı bir araziyi kiralamıştır; o araziyi ekmektedir.”
Ebu Davud 3400, Nesei 3899, İbni Mace 2449, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 1715
(174) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Hayber üzerine galip geldiği zaman, ahalisini oradan çıkarmak istemişti. Çünkü Hayber üzerine galip geldiği zaman, arazi Allah’a, Rasulüne ve Müslümanlara ait olmuştu. Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de onları oradan çıkarmak istemişti. Bunun üzerine Yahudiler, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den hurmalıkların işlerini görmek ve mahsulün yarısı kendilerinin olmak üzere, kendilerini Hayber’de bırakmasını istediler. Bunun akabinde Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara şöyle buyurdu:
−“Dediğiniz şartlara göre istediğimiz müddetçe sizleri Hayber’de bırakıyoruz.”
Ömer(Radiyallahu Anh) onları Teyma ve Eriha’ya sürünceye kadar Hayber’de kaldılar.
Buhari 2169, Müslim 1552/10, Ebu Davud 3408, İbnu’l-Carud 663, Abdurrezzak 9988
(175) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hayberliler’e o arazide çalışmaları, onu ekip biçmeleri ve Hayber arazisinden çıkacak meyve ve ekinin yarısı oranın ahalisine ait olmak üzere muamele yapıp aslı kendi mülkü olmak üzere onlara verdi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu mahsulden kadınlarına yüz vesk verirdi. Bunun seksen veski hurma, yirmi veski de arpa idi...”
Buhari 2160, Müslim 1551/2, Ebu Davud 3408, Tirmizi 1383, Darimi 2/270, İbni Mace 2467, İbnu’l-Carud 661, 662, Beyhaki 6/113, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/17, 22, 37, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1471
(176) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhabarayı... yasakladı!”
Buhari 2203, 2204, Müslim 1536/81, Ebu Davud 3375, Nesei 4647, Tirmizi 1313, İbni Mace 2266, Humeydi 1292, Tayalisi 1782, Begavi 2072, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/356
(177) Rafi bin Hadic (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Medine halkı içinde biz, tarlası en çok olan idik. Bizden biri arazisini, bu parça benimdir, bu da senindir der kiraya verirdi. Bazen burası mahsul çıkarırdı da orası çıkarmazdı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarla sahiplerini bundan nehyetti!”
Buhari 2162, Müslim 1547/117
(178) Rafi bin Hadic(Radiyallahu Anh)şöyle dedi:
“Biz, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında araziyi muhakale yapardık ve tarlaları mahsulün üçte biri, dörtte biri yahut isimlendirilen bir miktar mahsul mukabilinde kiraya verirdik. Bir gün amcalarımdan bir kişi geldi ve:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizleri, bize faydası olan bir işten nehyetti. Allah’a ve Rasulüne itaat etmek daha faydalıdır. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) araziyi muhakale yapmamızı ve tarlaları mahsulün üçte biri, dörtte biri yahut isimlendirilen bir miktar mahsul mukabilinde kiraya vermeyi yasakladı! Arazi sahibine, tarlasını kendisinin ekmesini yahut ücretsiz başkasına ektirmesini emretti. Kendisinin ekmesi ile başkasına ektirmesinin dışında arazinin kiraya verilmesini kerih gördü! dedi.”
Müslim 1548/113, Ebu Davud 3395, Nesei 3904, Beyhaki 6/131, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/365, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 5/199
(179) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kimin ziyade arazisi varsa, onu kardeşine ücretsiz ekmesi için vermesi kendisi için hayırlıdır.”
Müslim 1550/123
(180) Zeyd bin Sabit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhabarayı yasakladı. Ravi:
−Muhabara nedir? dedim. Ze Zeyd bin Sabit (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
−Çıkacak mahsulden yarım, üçte bir veya dörtte bir bedelinde ekmek için araziyi almandır, dedi.”
Ebu Davud 3407, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1477
(181) Sabit bin Dahhak (Radiyallahu Anh) şöyle haber verdi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muzaraayı yasakladı.”
El-Muzaraa: Tohum tarla sahibinden olmak üzere, tarladan çıkacak mahsulün bazısı bedelinde orayı işletmektir.
Müslim 1549/118, Darimi 2/270/2619
(182) Hanzala bin Kays (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Ben Rafi’ bin Hadic’e altın ve gümüş para ile arazi kiralanmasını sordum. O, şöyle dedi:
−Bunda bir beis yoktur. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında su yatakları, kanal başları ve ekinden bir miktar mahsul karşılığında araziyi kiralıyorlardı. Bazen bunun mahsulü helak olur, bunun ki selamette kalır; bazen diğerinin mahsulü helak olur, öbürünün ki selamette kalır. İnsanlar için bundan başka bir kira şekli yoktu. Bu meçhul zarardan dolayı böyle kiraya vermek men edilmiştir. Fakat malum ve teminatlı bir şey olursa onunla kiraya vermekte bir beis yoktur.”
Müslim 1547/116, Ebu Davud 3392, Nesei 3908, Beyhaki 6/132, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/140, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 85/299, 300
(183) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
...Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yani, içinden çıkan mahsulün belirli bir kısmı karşılığında araziyi kiraya vermeyi yasaklamadı. Ancak Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Sizden birinizin arazisini kardeşine karşılıksız ekmesi için vermesi, belli bir şey alarak arazisini ona vermesinden kendisi için daha hayırlıdır.”
Buhari 2172, Müslim 1550/122, Ebu Avane 5180, 5181, Ebu Davud 3389, Nesei 3882, Tirmizi 1385, İbni Mace 2462, 2464, Tabarani 10880, 10885, AlbânîGayetü’l-Meram 362
(184) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muhakaleyi...yasakladı!”
El-Muhakale: “Tohum tarla sahibinden olma şartıyla, tarladan çıkacak mahsulün bazısı karşılığında yapılan muameledir.” Bu tarif İbni Hacer’in tarifidir. Ona göre, Muzaraa ile Muhakale aynıdır, aralarında fark yoktur!
Buhari 2203, 2204, Müslim 1536/81, Ebu Davud 3375, Nesei 4647, Tirmizi 1313, İbni Mace 2266, Humeydi 1292, Tayalisi 1782, Begavi 2072, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/356
(185) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Ben, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim şöyle buyurdu:
“Herkim hurma ağacını aşılandıktan sonra, aşılanmış olarak satarsa, onun meyvesi satıcıya aittir. Ancak satın alan kimse, meyvenin satışa dâhil olduğunu şart koşarsa bu müstesnadır. Herkim de malı bulunan bir köleyi satarsa, kölenin malı satıcıya aittir. Ancak satın alan kimse malın kendisine ait olacağını şart koşarsa, bu müstesnadır.”
Buhari 2203, Müslim 1543/80, Ebu Davud 3433, Nesei 4650, Tirmizi 812, Darimi 2/253, İbni Mace 2211, İbnu’l-Carud 628, 629, İbni Hibban 4922, Ahmed bin Hanbel Müsned 82/9, 82, 105, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1314
(186) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sinin alış verişini yasakladı.”
Müslim 1536/101, Ebu Davud 3374, 3375, Begavi 2072, Albânî Mişkat 2841
(187) Rafi’ bin Hadic ve Sehl bin Hasme (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muzabene, yaş hurmayı ağacında tahmin ederek kuru hurmaya bedel satışını yasakladı! Ancak araya sahiplerini bundan istisna etti. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara izin verdi. Yaş üzümü kuru üzüm karşılığında satılmasını ve her yemişi tahmin yoluyla satılmasını yasakladı!”
Buhari 2204, Müslim 1540/67, Ebu Davud 3363, Nesei 4556, 4557, Tirmizi 1303
(188) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muzabene satışını yasakladı! Bahçesinde bulunanağaç üzerindeki meyve eğer hurma ise, bahçesinin yaş hurmasını kuru hurma ile tartarak satmasını yasakladı! Eğer üzüm ise, yaş üzümünü, kuru üzümle tartarak satmasını yasakladı! Yahut biçilmemiş ekin ise, onu da belli bir ölçek biçilmiş ekin mukabilinde satmayı yasakladı! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu satışların hepsini yasakladı!”
Buhari 2041, Müslim 1542/72, Nesei 4563, İbni Mace 2265
(189) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) muzabene satışını yasakladı! Muzabene satışı; yaş hurmayı tahmin edip fazla gelirse benimdir, noksan gelirse tamamlaması bana aittir deyip tartarak kuru hurma bedelinde satmaktır. Kuru üzümü de tartarak bu şekilde yaş üzüm bedelinde satmaktır.”
Buhari 2199
(190) Cabir(Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ...sünyâyı yasakladı! Ancak bilinen bir miktar olursa buna izin verildi.”
Tirmizi 1306, Ebu Davud 3405, Nesei 4647, İbni Hibban Mevarid 1114, Ebu Ya’la 1918
(191) Rafi’ bin Hadic ve Sehl bin Hasme (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el-Araya sahiplerini istisna edip onlara izin verdi.”
Buhari 2204, Müslim 1540/67
(192) Abdullah ibni Ömer, Zeyd bin Sabit (Radiyallahu Anhum)’dan rivayet edip şöyle haber verdi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el-Ariyyeler hususunda, onların kaç ölçek kuru hurma tutacağını tahmin etmekle satılmalarına ruhsat vermiştir.”
Ravi Musa bin Ukbe:
El-Araya bir takım hurma ağaçlarıdır ki, sen onların yanına gelirsin ve onların üstündeki yaş hurmaları kuru hurma karşılığında satarsın demiştir.”
Buhari 2010, Müslim 1539/64, Malik 2/619, 620, Şafii er-Risale 908, Ebu Davud 3362, Nesei 4554, Tirmizi 1300, 1302, Darimi 2561, İbni Mace 2268, 2269, İbnu’l-Carud 658
(193) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kuru hurma karşılığında tahmin etmek suretiyle beş veskten az yahut beş vesk miktarı el-Araya satışına ruhsat verdi...”
Buhari 2204, Müslim 1541/71, Malik 2/620, Ebu Davud 3364, Nesei 4555, Tirmizi 1301, İbnu’l-Carud 659, Beyhaki 5/310
(194) Muhammed veya Abdullah bin Ebu’l-Mucalit şöyle haber verdi:
“Abdullah bin Şeddât bin el-Hadi ile Ebu Burde es-Selem alış verişi hakkında ihtilaf ettiler. Bu sebeple beni Abdullah bin Ebu Evfâ (Radiyallahu Anh)’ın yanına gönderdiler. Ben de gidip ona es-Selem alış verişini sordum.
Abdullah bin Ebu Evfâ cevaben:
−Biz Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in zamanında Ebu Bekir ve Ömer’in devirlerinde buğday, arpa, kuru üzüm ve hurmada es-Selem alış veriş yapardık dedi. Ve ben bu meseleyi Abdurrahman bin Ebzâ’ya da sordum. O da Abdullah bin Ebu Evfâ gibi cevap verdi.”
Buhari 2075, Ebu Davud 3464, İbni Mace 2282, İbnu’l-Carud 616, Tayalisi 8815,Hakim 82/45, Beyhaki 6/20, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/354, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1370
(195) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye geldiğinde, onlar selem suretiyle bir sene iki sene ve üç sene sonra teslim etmek üzere hurma alış verişi yapıyorlardı.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kim, her hangi bir şeyde selef suretiyle alış veriş yaparsa, bilinen ölçekte, bilinen tartıda, bilinen bir müddete kadar yapsın.”
Buhari2074, Müslim 1604/134, Şafii er-Risale 916, Ebu Davud 3463, Tirmizi 1311, İbni Mace 2280, İbnu’l-Carud 614, 615, İbni Hibban 4925, Begavi 2125, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1376
(196) Muhammed bin Ebu’l-Mucalit şöyle dedi:
“Ebu Burde ve Abdullah bin Şeddât, beni Abdurrahman bin Ebzâ ile Abdullah bin Ebi Evfâ’ya gönderdiler. Ben de gidip onlara es-Selef usulü alış verişi sordum. Onlar:
−Biz Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber ganimetler elde ediyorduk. Bize Şam ziraatçılarından bazı ziraatçılar gelirdi ve biz de onlarla isimlendirilmiş bir müddete kadar buğday, arpa ve kuru üzümde es-Selef usulü Alış Veriş yapardık. Muhammed bin Ebu’l-Mucalit şöyle dedi:
−Ben onlara:
−Şam ziraatçılarının ekilmiş ekinleri var mıydı, yok muydu? dedim. Onlar:
−Biz Şam ziraatçılarına onu sormazdık, dediler.”
Buhari 2081, Ebu Davud 3464, İbni Mace 2282, İbnu’l-Carud 616, İbni Hibban 4926, Abdurrezzak 10477, Tayalisi 815,Hakim 2/45, Beyhaki 6/20, 25, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/354, 380
(197) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) meyvelerin olgunluğu meydana çıkana kadar alım ve satımını yasakladı!”
Buhari 1417, Müslim 1536/53, 54, Ebu Davud 33739 Nesei 4537, İbni Mace 2216
(198) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yaş meyvelerin olgunluğu iyice ortaya çıkana kadar satışını yasakladı. Bundan satıcı ve müşteriyi yasakladı.
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma), meyvenin olgunluğundan sorulduğu zaman:
−İyice yetişip, nihayet afete uğrama ihtimalinin gitmesidir, dedi.”
Buhari 2012, Müslim 1534/49, Malik 2/618/10, Ebu Davud 3367, Nesei 4565, Darimi 2/252, İbni Mace 2214, Tayalisi 18319 Ahmed bin Hanbel Müsned 2/7, 62
(199) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yetişmemiş ham meyve renklenmeye başlamadıkça satışını yasakladı. Cabir’e meyve nasıl renklenir denildiğinde, Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
−Meyve cinsine göre kızarmaya veya sararmaya başlar ve yenilir hale gelir dedi.”
Buhari 2012, Müslim 1536/84,Ebu Davud 3370, Nesei 45369, İbni Mace 2216, İbni Hibban 84902, Beyhaki 5/309, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/360, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1367
(200) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hurma koruğu izha oluncaya kadar satışını yasakladı! Enes bin Malik (Radiyallahu Anh)’a:
−Hurma koruğunun izha olması nasıldır? denildiğinde, şöyle dedi:
−Hurmanın iyice kızarmasıdır.”
Buhari 2037, Müslim 1555/15, Malik 2/618/11, Nesei 4539, İbnu’l-Carud 604, Beyhaki 5/300, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1375
(201) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Kardeşine bir meyve satsan ve ona caiha isabet etse, artık bu meyveye karşılık ondan bir şey alman sana helal olmaz! Haksız yere kardeşinin malını nasıl alırsın!?”
Müslim 1554/14, Ebu Davud 3470, Nesei 4540, İbni Mace 2219, İbnu’l-Carud 640, Humeydi 1279, 1282, Darekutni 3/31 Hakim 2/36, Beyhaki 10631, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/394, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1368