Ebu’l-Heysem

Ahmed bin Hanbel (Rahmetullahi Aleyh)’in oğlu Abdullah şöyle demiştir:

“Babam zindandan çıktıktan sonra sürekli şöyle dua ediyordu:

Allah-u Teâlâ, Ebu’l-Heysem’e rahmet etsin ve onu affetsin. Ey Babacığım! Ebu’l-Heysem denen bu adam da kimdir? diye sordum. Babam bana şöyle dedi:

−Ey Evladım! Zindanda iken işkence günlerimde Allah (Azze ve Celle) beni Ebu’l-Heysem ile destekledi ve bana işkencelere dayanma gücü verdi. Ellerim ve ayaklarım zincirli, hücremden kırbaçlanmaya götürülürken birisi aniden elbisemden çekti. Baktım ki, yere yıkılmış bir mahkûm. Bana baktı ve şöyle dedi;

−Bana bak! Ey İmam! Ben bu beldenin serseri, aylak ve hırsız bir adamıyım! İşlediğim bu adi suçlardan dolayı tam 18 bin kırbaç yedim! Ama inat ettim yine de bu batıl davamdan vazgeçmedim! Sen ise Müslümanların İmamısın! Sakın ola ki, kırbaç yediğinden dolayı hak davandan ve söylediklerinden asla vazgeçme!

Ahmed bin Hanbel (Rahmetullahi Aleyh)’in oğlu Abdullah şöyle devam etti:

Babam bana şöyle dedi:

−Ey Evladım! Nice alim dostlarım bana;

−Sözlerimden vazgeçtim deyiver de şu işkenceden kurtul! derken, o serseri, aylak ve hırsız adam bana, sabretmemi ve mücadeleye devam etmem için nasihat etti! İşkence altında iken Ebu’l-Heysem’in sözleri beni Allah’ı izni ile dimdik ayakta tuttu! Allah-u Teâlâ Ebu’l-Heysem’e rahmet etsin ve ona hidayet versin.”

Ebu’l-Ferec ibnu’l-Cevzî Menâkibu’l-İmam Ahmed bin Hanbel 450