الْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَ نَبِيَّ بَعْدَهُ

Soru: Bazı kardeşlerimiz:

“Siz kimsiniz?” diye soruyorlar.

Cevap: Bizler, Kur’an’ı Kerim ve Sahih Hadislerle amel eden Müslümanlarız. Çünkü Allah (Azze ve Celle) Kitabında şöyle buyuruyor:

“(Kur’an’da) size Müslümanlar adını verdi.”

Hac 78

Başka bir ayette Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:

“(İnsanları) Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve ‘ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?”

Fussiet 33

Yine Allah (Azze ve Celle) kitabında şöyle buyuruyor:

“Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’dan razı oldum.”

Mâide 3

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) veda hutbesinde kendisinden sonra mü’minlerin tutunduklarında asla sapıtmayacakları Kur’an ve Sahih Sünneti bırakmıştır. Müslümanlar Kur’an ve Sahih Sünnete sarıldıkları sürece asla dosdoğru yoldan sapmayacaklardır. Önemli olan Kur’an ve Sahih Sünneti gerçek anlamda samimi olarak yaşantımıza geçirmektir.

Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Yahudiler yetmişbir fırkaya ayrıldılar, biri cennete yetmişi cehenneme. Hristiyanlar yetmişiki fırkaya ayrıldılar, biri cennete yetmişbiri cehenneme. Benim ümmetimde yetmişüç fırkaya ayrılacaktır, biri cennete yetmişikisi cehenneme’ dedi. Sahabeler:

−O kurtuluşa erenler kimdir? Ya Rasulallah diye sordular. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Onlar benim ve ashabımın gittiği yolundan gidenlerdir’ buyurdu.”

Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace

Evet, bu hadise göre İslam ümmeti parçalanacaktır. Günümüzde de bunu çok net olarak görebiliyoruz. Çünkü İslam’ı kabullenmek adına herkes bir yol çizmiş çoğu zaman İslam hayat tarzı olmaktan çıkmış insanlar şirk, hurafe ve bid’atlarla iç içe olmuşlardır. Elbette hangi tarikat ve cemaate sorsanız hiç birisi bid’at ihdas ettiklerini kabul etmezler.

Nitekim Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in ölümünün hemen ardından insanlar daha sahabeler hayatta iken dinde olmayan bir takım şeyleri dine sokmaya başlamış ve sahabelerde onlara engel olmaya çalışmışlardır. Örneğin bu sahabelerden biride Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anhuma)’dır.

Bu olay için lütfen: Tıklayınız.

İşte görüldüğü gibi din adına çıkarılan bütün eksiltme ve fazlalaştırmalar iyi niyetle çıkarılmıştır. İşte amacımız mü’minlerin bölünmesinde en büyük rolü olan hurafe ve bid’atları hayatımızdan söküp atmaktır.

Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bir gün mescide otururken eliyle yere düz bir çizgi çizip:

‘İşte bu Allah’ın dosdoğru yoludur’ dedi. Sonra Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu çizginin sağına ve soluna küçük çizgiler çizip:

‘İşte bu yolların üzerinde insanları bu yola çağıran şeytanlar vardır’ dedi. Daha sonra Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

“Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur buna uyun. (Başka) yollara uymayın! Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır...” En’am 152. ayetini okudu.”

Buhari, Müslim

Bizler elimizden geldiğince Kur’an ve Sahih Sünnetle amel etmeye, İslam’ı hayat nizamı olarak kabul etmeliyiz. İslam’ı kendi hayatımıza uydurmaya değil, İslam’ı Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bize anlattığı gibi kabul edip, hayatımıza tatbik etmeye gayret etmeliyiz.

Bunu yaparken herhangi bir gruba dâhil olmaya ihtiyacımız yoktur. Siz, biz diye şuculuk buculuk yapmaya gerek yoktur. Şimdi siz kimsiniz sorusuna biz falan cemaatteniz dersek, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yere çizdiği küçük çizgilerden oluruz.

Onun için herhangi bir şeye körü körüne bağlanıp taassub ve taklitçilikten sakınarak diyoruz ki; şirksiz, bid’atsız, Müslümanız hurafesiz tertemiz olan Kur’an ve Sahih Sünneti hayat tarzı kabul ediyoruz. Eğer kendimize isim takarsak aşağıdaki ayetin muhatabı oluruz ki; bundan Allah’a sığınırız.

Allah (Azze ve Celle) Kitabında şöyle buyuruyor:

“Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.”

En’am 159

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ