الْحَمْدُ ِللهِ وَحْدَهُ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنْ لاَ نَبِيَّ بَعْدَهُ

Soru: Bir kardeşimiz:

“Muhyiddin İbni Arabi kimdir ve küfretmiş midir?” diye sormuş.

Cevap: Evet Muhyiddin İbni Arabi küfretmiştir ve sebeple öldürülmüştür. 12 ve 13. Yüzyıllarda Endülüs ve Şam taraflarına yaşamış biridir. 1165’de Endülüs’te Mürsiye kasabasında doğdu. 1240’da Şam’da vefat etti. Kabri Şam’da Salihiye semtindedir. Fusus-ul Hikem ve Futuhat-ı Mekkiye isimli kitapları meşhurdur.

Çok büyük bir âlim hatta evliyaların sonuncusu olduğunu bizzat kendisi iddia etmektedir. Hatta kendisine “Şeyh-ul Ekber” (En büyük âlim) lakabı bile takmıştır. Bununla beraber tevhid ehi insanlar ise Muhyiddin İbni Arabi hakkında: “Şeyh-ul Ekfer” (En büyük kafir) demişlerdir.

Muhyiddin İbni Arabi’nin nasıl bir itikada sahip olduğunu öğrenmek için isimleri zikredilen kitaplara şöyle bir göz atmak yeterlidir. Bazı saf tasavvufçuların dediği gibi o büyük şeyhlerin sözlerini biz anlayamayız onların sözlerinde bir de batını mana vardır demek yerine biz söylenenlere bakalım. Adam açık açık küfrünü ortaya koymaktadır.

Fusus-ul Hikem adlı kitabında Muhyiddin İbni Arabi şöyle diyor:

1) “Bazen ben Allah’a ibadet ederim, bazen de Allah bana ibadet eder.”

2) “Bütün nebilerin, rasullerin, velilerin ve alimlerin ilmi, kendi pınarından aldıklarını iddia ediyor!”

3) “Allah eşyayı yarattı ve kendisi bizzat eşyadır!”

Muhyiddin İbni Arabi’nin bu ve benzeri birçok küfrü içeren sözleri mevcuttur zaten Şam’da bu küfür içeren sözleri sebebiyle idam edilmiştir. Geniş bilgi için kendisinin yazdığı isimlerini verdiğimiz kitaplara ayrıca Ali el-Kari’nin “Vahdet-i Vucud” Risalesine müracaat edebilirsiniz.